Halüsinasyon Değil Gerçek Hastalık

Dünyada 60 milyon Türkiye'de ise 500 bin kişinin şizofreninin pençesinde olduğu biliniyor. Hastalara destek sağlayanlardan biri de şizofreni dernekleri. Türkiye'de 8 şizofreni derneği var. Avrasya Şizofreni Derneği hastaları sanatla terapi ediyor.

 Her sosyal sınıfta ve coğrafyada görülebilecek, cinsiyet ayrımı yapmayan bu hastalık her yaş aralığında ortaya çıkabileceği gibi, 16-25 yaş arası daha sık görülmektedir. Abdi İbrahim Otsuka Direktörlüğü’nün yapmış olduğu istatistiksel araştırmasına göre; dünyada yaklaşık olarak 60-65 milyon insanın, Türkiye’de ise 500-600 bin vatandaşımızın bu hastalıkla mücadele ettiğini belirtmektedir.

Şizofreni nedir diye soracak olursak; düşünce, algılama, duygu ve davranışta bir dizi bozukluğa yol açan; belirti, bulgu, gidiş, sonlanım ve tedavi bakımından çeşitlilikler gösteren, hastalar ve yakınları için ciddi yükler oluşturan bir ruhsal hastalıktır. Şizofreni; bireysel ve toplumsal maliyeti yüksek bir hastalık olması nedeniyle, tüm dünyada bir toplumsal sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Herhangi birimizin bu hastalığa yakalanma oranı yaklaşık olarak %1’dir. Hastalığın sıklık ve yaygınlık oranları tüm dünyada benzerlik göstermektedir. Kentlerde şizofreni sıklığı, kırsal alanlara göre daha fazla görülmüştür. Şizofreni yine aynı şekilde gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere nazaran daha ağır bir gidişat göstermektedir.

Toplumsal önyargılar sebebiyle bir çok hasta bu durumunu gizlemektedir ve en acısı da tedavi olmayı reddetmektedirler. Bir çok engeller ile karşılaşan bu hastalar maalesef ki maddi yetersizlikten ötürü de tedavilerini yarım bırakıyorlar ya da tedavi olamıyorlar.

Ülkemizde yapılan kamuoyu araştırmalarına göre;
⦁Yüzde 47'si bir şizofren ile birlikte çalışmak istemiyor.
⦁Yüzde 43'ü evi olsa şizofrene kiraya vermiyor.
⦁Yüzde 33'ü şizofreni hastası komşu istemiyor.
⦁Yüzde 27'si saldırgan olduklarını düşünüyor.
⦁Yüzde 26'sına göre ise,şizofreni hastaları toplumda serbestçe dolaşmamalı.
Bu kadar önemli ve ciddi bir hastalığın pençesinde olan insanlarımızı neden görmezden geldik? Bugüne kadar farkındalık yaratılmadığına şaşırmak gerekir.

Peki Ülkemizde Bu Farkındalık Yok Değil Mi?

Elbette ki bu hastalıkla ilgili farklı atılımlar bulunmaktadır. Türkiye'de toplam 8 şizofreni derneği hasta, hasta yakınları ve gönüllüler tarafından kurulmuştur. Bunlardan biri de 7 Haziran 2010 yılında kurulan Avrasya Şizofreni Derneğidir. Bu topluluk Üsküdar Üniversitesi hocaları ve öğrencileri tarafından da destek görmektedir. Sosyal sorumluluk kişiliğimi üstlenip hastaları daha yakından tanımak ve kendi içimdeki önyargıyı yıkmak için bu derneğin etkinliklerine katılmıştım. Bambaşka bir dünya ile karşılaştıma şahit oldum. Bu hastalık ile mücadele eden insanların bir çoğunluğunun yüksek eğitimli,birden fazla fakülteden mezun zeki, kültürlü ve donanımlı insanlar olduğunu gözlemledim.
Beni en çok şaşırtan yönleri ise sanat ile iç içe olup resimler yapıp, şarkılar söyleyip, enstrümanlar çalmaları olmuştu. Bütün bu derneklerin amaçlarından biri; bu insanların özgüvenlerini kazanmaları ve topluma yeniden kazanmalarını sağlamaktır. Bu dernekler resim,takı tasarımı,ahşap boyama vb. aktiviteleri bu hastalara uygulatıp sosyalleşmelerine katkı sağlamakla birlikte derneklerinin giderlerini de karşılamaktadır. Bu açıdan sağlıklı bir bireyden farklı olmadıklarını toplum tarafından ötekileştirilmeleri yerine, daha çok toplumsal faaliyetlere dahil edilmeleri gerekmektedir. Bu şekilde davranıldığında tedavi süreçlerinin daha etkili olduğunu kanıtlayan araştırmalar mevcuttur.